GÜRLE ARICILIK

26 Nisan 2012 Perşembe

YOĞUN BİR HAFTA BAŞLANGICI VE DEVAM EDEN İŞLER.

Sıcaklıkların artmasıyla tüm çalışmalar hız kazandı.

Bir yandan oksalik asit buharlaştırma aparatları imalatı, bir yandan arıların bakımı tüm zamanımı doldurmaya başladı.

Bu sene imalatın arasına arı ekmeği (Perga) toplama aparatını da katıyorum.

Almanya ve İsviçre'de oldukça rağbet gören, polenden daha yüksek besin değeri olan ve saklama süresi polenden daha uzun olan bir arı ürünü.

Arı dışardan gelen poleni petek gözlerine stoklarken enzimlerini de kattığı için daha besleyici.




Ülkemizde ekonomik değer kazanması için daha zamana ihtiyaç var, şimdilik kendi ihtiyacımızı karşılamak için hasat yaparsak yeter.

Zamanla arının kendisi için stokladığını değil, bizim için ayrı stoklatma yöntemini öğrenerek ticari olarak düşünebiliriz.

Pazar günü köyde bir arkadaşın arılarını kontrol ederken oldukça sıkıştıklarını, iki koloninin oğula gittiğini görünce güçlü olan kolonileri kontrol altında tutabilmek için böldük.

Arılar kuvvetli olunca bir anda meme bakıcı koloniyi oluşturup, bu senenin ilk larva transferini de yapıverdik.

Çiftleştirme kutularının çoğu kışın fare yüzünden hasar gördüğü için, tüm kutuları kullanamam diye sadece tek çerçeveye larva transferi yaptım, 22 taneden 19'u tutmuş.



Oldukça iyi bir sonuç.

Kısmetse pazar günü memeleri kutulara dağıtırım.

Orhangazideki arılıkta da koloni gelişimi oldukça iyi.

Çok sıkışan kovanlardan hemen bölme yapıp kenara aldım, elimde geçen seneden kutuda kışlamış hazır analardan pazar günü verdimmi kestaneye yetişirler.

Bu sene kestanede ana arı ızgarası ve iki katlı kovanlarla çalışacağım.

Önceki yıllarda denediğim, yüksek verim aldığım metodu tekrar hayata geçireceğim.

Bana göre Kestanede çalışacak arı iki katlı olmalı, üç katlı arıdan aldığım bal  bu güne kadar iki katlı kovandan çok fazla olmadı.

Hedefim hasat sonunda hemen hemen varroa mücadelesine başlayıp, hazır analarla bölerek koloni sayısını olabildiğince artırmak.

Neticede arıcılık da diğer tarım ürünleri gibi hava şartlarına bağlı olarak gelişiyor.

5 Nisan 2012 Perşembe

BLOG YAYININA BU KADAR ARA VERMEK OLMUYOR

Uzun zamandır blog yazılarına ara verdim, tabi ki sebepleri çok.

Önce  iş değişikliği, bir yandan yaşadığımız arı kayıpları ve sezonun başlamasıyla bakım çalışmaları ve Oksalik asit buharlaştırma aparatı imalatıyla ilgili çalışmalar, hepsi iç içe girdi.

Çok şükür hepsi rayına oturdu ve yol almaya devam ediyor.


Tekli oksalik asit buharlaştırma aparatı

Altılı oksalik asit buharlaştırma aparatı.

Artık yapılacak işlere zamanında müdahale etmek yeterli, sırasıyla yaptığımda sıkıntı olmadan sezona girmiş olurum.

Arı kayıpları bu sene maalesef önceden gördüğümüz halde beklenen düzeyin üzerinde oldu.

Bulunduğumuz yörede bal akımı geç zamana kadar devam etti ve varroa mücadelesini geciktirdik.

İkinci hasat sonrasında formik asitle varroa mücadelesine başladım fakat hemen akabinde kış şartlarının erken bastırması, yeterli zaman olmasına rağmen soğuk dolayısıyla arının yavru atamaması, kış arılarının oluşumunu sekteye uğrattı.

Bu sene yaşanan olumsuzluğu önce AGAM'da hocalarla, blog'umda ve diğer paylaşım sitelerinde paylaştım.

O günlerde çoğu arkadaş bu söylediklerime anlam veremiyordu.

Bugün elindeki kolonilerinin çoğunu hatta tamamını kaybedenleri duydukça o dönemde yaptığım uyarılarda ne kadar haklı olduğumu fakat yapılacak bir şeyin olmadığını gördüm.

Her şeye rağmen sevindirici olan bir şey daha var, bizlere danışıp koloni yönetimi ve varroa mücadelesinde titiz davranan arkadaşlarımızın kayıpsız bahara çıkmaları.

Sonucu ne olursa olsun tek bir gerçek var,  zamanında yapılacak iyi bir varroa mücadelesi sağlıklı ve genç kadroların oluşumunda en büyük etken.

Çoğu paylaşım sitelerinde koloni kayıplarına farklı teşhisler konsa da, bu seneki arı kayıplarının birinci ve en önemli sebebi Varroa.

İnşallah gereken dersleri almış oluruz da bir daha bu kadar yüksek oranda kayıp yaşamayız.

Artık bu sene için planladığımız işlere bakmanın zamanı geldi de geçiyor.

Öncelikle iyi bir planlamayla bala çalışacak kolonileri eşit güçte ayarlamak, ardından ana arı üretimine hız vermek.

Bu sene kışlattığım ana arı kutularında fare tacizi sonunda, hasar ve kayıp oranı da yüksek oldu.

Önce hasarlı kutuları onarıp faaliyete geçirmek ve ana arıları üretmek gerekecek.

Zayıf kalan kolonilerin ana arılarını değiştirerek, yeni analarla gerekirse zayıf bölmeler yaparak kışa kadar güçlenmelerini sağlamak.

Bal hasadından sonra güçlü kolonilerde sıkı bir varroa mücadelesi yapıp, hazır ana arılarla bölerek koloni sayısını eski mevcudun daha da üzerine çıkarmak.

Planlamamda bu sene ikinci hasat yok sebebi basit, varroa mücadelesine bir an önce başlamak.

Maalesef elde edeceğimiz ürün kaybettiğimiz arıyı telafi etmiyor, çünkü günümüzde arı en değerli ürün haline geldi.


Varroa mücadelesinde yine kararım ve tercihim organik asitlerden yana, bu uygulamaları yaparken arı davranışlarını ve verdiği tepkileri gözlemleme adına akvaryum kovan yaptım.

Görünüşte normal kovan gibi ama dör bir tarafı çıkarıldığında sadece akvaryum görüntüsünde, üstüne de şeffaf pleksiglas örtüyü koyduğum anda arının tüm faaliyetlerini gözlemleme imkanı olacak.

İlerleyen günlerde çekimlerini yayınlamak üzere şimdilik sadece kovan görüntülerini paylaşıyorum.





Yeni iş olarak Oksalik Asit Buharlaştırma aparatı ve muhtelif arıcılık ekipmanları imalatına başlıyorum.

Bu ürünlerle ilgili Web sitesi de devreye girmek üzere.

Gürle Arıcılık olarak Web sitesi adresi: oxalicacidvaporizer.com

Herkese kayıpsız ve verimli bir sezon geçirmelerini dilerim.