Bayram tatili dolayısıyla köye, Cuma gününün akşamından gittim.
Soğuk günlerin gelmesiyle kolonilerin bir kısmını kontrol edip düzenleme yapamamıştım.
Önce ana arı kutularının yiyecekleri olan kek ve arı yemi stoklarını tamamladım.
Bu sene, hazır teneke ambalajda satılan sıvı arı yemi kullanıyorum, arılar severek tüketiyorlar.
Sıcaklığın artmasıyla, kolonilerde gerekli düzenlemeleri tamamladım.
Ben ve arılarım artık kışa hazırız.
Kolonilerin yiyecek sıkıntısı yok, bal kemerleri bana göre oldukça fazla.
Kolonilerde bu sene; önceki yıllardan farklı bir görünüm var, mevsim geç gelmesi yetmiyormuş gibi , arı Sonbahar'da yavruyu erken kesti.
Gördüğüm tek eksik, bu dönemde bir posta daha yavrunun olmaması.
Buna rağmen; sevindirici olan tarafı ise, mevcut kadronun tamamına yakını genç arılardan oluşuyor.
Bakım öncesi, salkımdan yeni çıkmaya çalışan bir koloni.
Bu kadroyu muhafaza edebildiği takdirde, bahara hepsi salimen ulaşır kanaatindeyim.
Yavrunun istenen zamandan önce kesilmesini fırsat bilip, geçen Pazar tüm kolonilere oksalik asit buharı vermiştim.
Çekmeceleri kontrol ettiğimde, ne kadar isabetli karar verdiğimi de görmüş oldum.
Çekmecelere dökülen varroa sayısı oldukça fazlaydı.
Bu dönemde bu mücadeleyi yapmasaydım ölü gözüken varroalar, kış ortasında yapacağım oksalik asit buharı uygulamasına kadar arıların üzerinde yaşamını sürdüreceklerdi.
Yine de aynı dönemde son mücadelemi yapacağım.
Köyde Sonbahar'ın güzelliği ve dağın bütün ihtişamı görülüyor, ağaçların rengi her gün değişiyor.
Kendisi İstanbul'da yaşayan, köydeki evine ve arılara bakan adamının işi bırakması sonucunda, kaderine terkedilmiş arılar ve arılığın görünümü.
Arılar hala üç katlı olarak duruyor ve ne durumda oldukları belli değil.
Asırlık kestane ağaçları, tüm zorluklara rağmen yaşama direniyorlar.
Soğuk günlerin gelmesiyle kolonilerin bir kısmını kontrol edip düzenleme yapamamıştım.
Önce ana arı kutularının yiyecekleri olan kek ve arı yemi stoklarını tamamladım.
Bu sene, hazır teneke ambalajda satılan sıvı arı yemi kullanıyorum, arılar severek tüketiyorlar.
Sıcaklığın artmasıyla, kolonilerde gerekli düzenlemeleri tamamladım.
Ben ve arılarım artık kışa hazırız.
Kolonilerin yiyecek sıkıntısı yok, bal kemerleri bana göre oldukça fazla.
Kolonilerde bu sene; önceki yıllardan farklı bir görünüm var, mevsim geç gelmesi yetmiyormuş gibi , arı Sonbahar'da yavruyu erken kesti.
Gördüğüm tek eksik, bu dönemde bir posta daha yavrunun olmaması.
Buna rağmen; sevindirici olan tarafı ise, mevcut kadronun tamamına yakını genç arılardan oluşuyor.
Bakım öncesi, salkımdan yeni çıkmaya çalışan bir koloni.
Bu kadroyu muhafaza edebildiği takdirde, bahara hepsi salimen ulaşır kanaatindeyim.
Yavrunun istenen zamandan önce kesilmesini fırsat bilip, geçen Pazar tüm kolonilere oksalik asit buharı vermiştim.
Çekmeceleri kontrol ettiğimde, ne kadar isabetli karar verdiğimi de görmüş oldum.
Çekmecelere dökülen varroa sayısı oldukça fazlaydı.
Bu dönemde bu mücadeleyi yapmasaydım ölü gözüken varroalar, kış ortasında yapacağım oksalik asit buharı uygulamasına kadar arıların üzerinde yaşamını sürdüreceklerdi.
Yine de aynı dönemde son mücadelemi yapacağım.
Köyde Sonbahar'ın güzelliği ve dağın bütün ihtişamı görülüyor, ağaçların rengi her gün değişiyor.
Kendisi İstanbul'da yaşayan, köydeki evine ve arılara bakan adamının işi bırakması sonucunda, kaderine terkedilmiş arılar ve arılığın görünümü.
Arılar hala üç katlı olarak duruyor ve ne durumda oldukları belli değil.
Asırlık kestane ağaçları, tüm zorluklara rağmen yaşama direniyorlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder