GÜRLE ARICILIK

22 Ağustos 2012 Çarşamba

OKSALİK ASİT BUHARIYLA VARROA MÜCADELESİ

Üç yıldır üzerinde çalıştığım oksalik asit buharlaştırma metodu ile varroa mücadelesinde her geçen gün farklı deneyimler yaşıyorum.

Oksalik asitle varroa mücadelesini genelde geç Sonbahar ve Kış döneminde yapıyor, yapılan uygulamanın başarı oranının yüksek olması için de kapalı yavrunun olmadığı veya en az olduğu dönemi seçiyorduk.

Bilgimiz yurt dışı kaynaklı ve sadece Sonbahar ve Kış döneminde uygulama yapıldığından bahsediliyordu.

Oksalik asit buharıyla varroa mücadelesi yaptığımız ilk zamanlarda, hangi mevsimde ve hangi sıklıkta yapılması gerektiği konusunda net cevap veremiyordum.

Oksalik asit buharlaştırma metodu pek yaygın olmadığı için sonuçları hakkında fazla fikir sahibi değildik.

Uygulamalarda, arıya ve kendimize zarar vermeden başarılı sonuçları gördükçe, artık çok rahat bir şekilde şunu diyebiliyorum, ''Oksalik asit buharıyla varroa mücadesi, her dönemde, (sadece bal akım dönemi hariç) mümkünse arı uçuşunun az olduğu saatlerde üç dört gün arayla iki uygulama yapılabilir''

Eski arılıkta bıraktığım dört kovanda yaptığım uygulamanın sonuçları ilk anda beni hayal kırıklığına uğrattı.

İlkbaharda yaptığım varroa mücadelesinden başka hiçbir uygulama yapılmayan bir koloniden dökülen varroa bu kadar az olamazdı.

Aynı kolonilere arife günü bir doz formik asit uygulaması yapmıştım.

Dökülen varroa sayısı yine yok denecek kadar azdı.

Yeni arılıkta bacanağımın arılarını kontrol ederken açık şekillenmiş yavruların bir kısmının ölü, kapalı yavru gözlerinde delik olduğunu gördüm.

Dikkatli incelediğimde kanatsız  gelişmemiş arıları ve üzerlerinde 2-3 tane varroa ile dolaştıklarını farkettim.

Olay gayet açıktı, bariz varroa hasarı.

Üç gün sonrasına hazırlık yapıp arı uçuşunun yoğun olduğu sıcak bir günde, dikkatli bir şekilde ilk mücadeleyi yaptım

Yanyana duran kolonilerdeki bu varroa hasarını ve bulaşıklık düzeyini görünce, kendi arılarımda da en kısa sürede varroa mücadelesini başlatmayı planladım.

Bayramın birinci günü, yine sıcak bir havada bana ait tüm kolonilere oksalik asit buharı verdim.

Uygulamayı çiçektozu (polen) tuzak girişinden yaptığım için arıda fazla rahatsızlık ve alevden etkilenme olmadı, biraz hareketlenseler de kısa sürede koloni düzenine geçtiler.

İş bitiminde, üç gün önce oksalik asit buharı verdiğim bacanağın kovan çekmecelerini kontrol ettim.

Çekmecelerdeki varroa ölülerini görünce  gözlerime inanamadım.

Eski arılıkta bıraktığım kovan çekmecelerindeki ölü varroa sayısı 3-4 adet iken, bacanağın kovan çekmecelerinin tabanı neredeyse gözükmüyordu.





Kapalı gözlerden yeni çıkacak varroaya etkili olması için bacanak  Pazartesi günü bir uygulama yapacaktı.

Bu gün yaptığım kontrolda kendi arılarımda dökülen varroa sayısı yok denecek düzeyde.

Bacanağın arılarda ise dökülme durmuş ve gözle görülür bir artış yok.
Bu sonuca göre bundan sonraki varroa mücadelesini, artık kış döneminde yapacağım.

Burada çok önemli olduğuna inandığım bir noktaya vurgu yaparak dikkatinizi çekmek istiyorum.

Organik asitlerle yapılan varroa mücadelesinde kişisel güvenliğimiz için gerekli önlemleri almak ve koruyucu ekipmanları (yüze oturan gözlük, solunum için organik asit buharına karşı koruma özellikli filtreleri olan gaz maskesi, kiyasal madde ve asite dayanıklı eldiven)  ve uygulama aparatlarını kullanmak zorundayız.






                                    



Varroanın direnç gösteremediği organik asitler varroa için ölümcül, tedbir almadan yapılan uygulamalar da bizler için de ciddi ve onarılması güç hasarlar oluşturabilmektedir.

İnternet ortamında bu konuda yapılan ama doğru, ama yanlış tüm uygulamalar paylaşılmakta ve arıcılar tarafından ilgi görmektedir.

Bir başkasının başarılı dediği, güvenlik tedbirlerini almadan yaptığı uygulama, diğer birisi için büyük çapta risk oluşturabilir.

Bu konuda paylaşım yaparken çok dikkatli olmalı, kimsenin vebalini almamalıyız.

Herkesin kişisel becerisinin ve dikat konusundaki yeteneklerinin farklı olduğunu unutmayalım.

1 yorum: