GÜRLE ARICILIK

17 Haziran 2012 Pazar

MARMARA BÖLGESİ ARICILARI BU SENE KESTANE BALI REKORU KIRACAK GÖZÜKÜYOR

Halil Bilen oğlu ve yeğenlerinin sınavı dolayısıyla Bursaya geleceğini söylemişti.

Bende Cuma günü Halil Bilenle buluşmak üzere öğleden sonra Bursaya döndüm.

İmtihana girecekleri okulların yer tesbitinden sonra benim iş yerimde buluşup Civan arıcılığa geçtik.

Bu seneki gelişmeler bizleri sürekli arayış içersine sokuyor.

Ana arı ızgarası, Arı sakızı (Propolis) tuzağı gibi.

Ana arı ızgarası önceki yıllardan elimde yeteri kadar mevcut olduğu için sadece propolis tuzağı aldım.

Cumartesi günü tekrar köye gittim, gider gitmez üst örtü çuvallarını alıp tuzakları kovanlara dağıttım.



Daha o andan itibaren kovan girişlerindeki yığılma azaldı.

Pazar sabahı on gibi kontrol ettiğimde, sadece bir tanesi kapatma faaliyetine girişmiş, her halde sıcak iklime alışık bir arı ki üşümüş olmalı.



Diğerlerinde en ufak bir çalışma emaresi gözükmüyor, kovan önlerinde yığılma hiç yok püfür püfür çalışıyorlar.

Burda amaç arıyı rahatlatmak, kapatırlarsa propolis hasadı yapmak.

Artık arıcılar olarak ürün çeşitliliğini artırmamız gerekiyor.

Kestanelerin çoğu püskül dökmüş, ilk çiçeklerden meyve tutumu olmuş, hala dökülmemiş ve yeşil duran püsküller var.





Ihlamurlar da kademeli olarak açtı ve vadi içlerinde daha açmamış çok ıhlamur var.

Zayıf kolonilerin bazılarına ana arı ızgarası koymamıştım, Perşembe günü kasnak ilavesi yapmama rağmen yukarıya doğru çerçeve üzerine dalak sallamış ve biraz da bal koymuşlar.



Bal ıhlamurlar açık olmasına rağmen hala kestane acılığında, demek ki kestane hala nektar veriyor.

İnşallah tüm arıcılar emeklerinin karşılığını fazlasıyla görürler.

15 Haziran 2012 Cuma

KESTANE BALI SON HIZLA DEVAM EDİYOR

Pazartesi günü Kenan Gişan, Halil Bilen, daysı Enver Öner ve ben Sabahattin Yılmaz'ın arılığına planladığımız ziyareti gerçekleştirdik.

Sabahattin abi temizlik konusunda çok titiz.

Her arıcının aslında böyle çalışması gerekir.

Konteyner içersine girerken hepimize galoş verdi, onlarla ancak içeriye girdik.

Hasadı yapılmış sütleri alınmaya hazır çıtaları bizim için bekletmişler.




Çok titiz ve emek vererek yapılan çalışmaları yerinde gördük.

                                             

Sütler alınmadan önce içindeki kurtçuklar süzgeç içersine alınıyor.

Buradan süzülen arı sütünü diğeri içersine katmıyorlar.

Burada biriken arı sütünü belli bir oranda balla karıştırıp transfer öncesi memelerin içersinde kullanıyorlar.


Memelerden hasat edilen sütler altında soğutucu bir kap olan kase içersine oradan da bekletmeden dondurucuya götürülüyor.

Arılıkta sepet ve kara kovan tarzında bir sürü koloni mevcut.









Kara kovanları oğul alma amacıyla bulunduruyor.

Bu sene oğul alamadığından yakınıyordu.

İsabet olacak, göstermek için açtığı kovanda bol bol kapalı meme mevcuttu.

Artık Sabahattin abinin gözü ağaçlardan hiç ayrılmaz.

Sağolsun görsel ve bilgi alma konusunda hiçbir şeyi esirgemedi ve bizi arılık dönüşü evinde ağırlayıp öyle yolcu etti.

Türkiye'de arı sütü üretimi yapan ender kişilerden biri.

Kendisinden sonra bu işi sürdürecek yok.

Arı sütü üretimine meraklı kişilere de tüm bilgisini aktarmaya hazır.

Kendisine ve eşine ayrı ayrı teşekkür edip, güzel anılarla hepimiz işlerimizin başına döndük.
----------------------------------------------------------------------

Bu sene kestane bölgelerinden olumlu haberler gelmekte.

İnşallah bu sene herkesin yüzü gülecek.

Benim şimdiden yüzüm gülmeye başladı bile.

Ana arı ızgarasıyla çalışmaya başlamakla ne kadar isabetli karar verdiğim ortaya çıktı.

Bu arada bal akımı başlar başlamaz çiçektozu (polen) tuzaklarını açıp polen toplamamın semeresini de gördüm.

Baharda alamadığım poleni geçen Pazar gününe kadar tuzaklar sürekli açık olarak topladım.

Kestanede ızgara kullanmadan tek kuluçkalık çalışıldığında arı boşalan petek gözlerini arı ekmeği ve balla dolduruyordu.



Devamlı polen tuzaklarının açık durmasının faydası bu çerçeveden belli oluyor.

Kuluçkalıktaki on çerçevenin sekizi sıvama yavru, sadece duvar çerçeveleri polenli.

Yani koloni yönetiminde olmasını istediğimiz gibi.

Hem ızgara kullanıp hem de polen tuzaklarını açtığımda, kuluçkalık polen ve bal blokesi olmadan normal görevini sürdürüyor, bal sadece ballıkta toplanıyor.



Çerçeveleri de birbirine yapıştırmadan çalıştığınızda petekleri alabildiğince şişiriyorlar.

Bu sene kasnağa petekli bal yaptırdığımı söylemiştim.



Bazı koloniler dördüncü kasnağı örüyor.



Biraz geç kalmakla beraber arı ekmeği (perga) üretimi için bir kovanda tadilat yapıp sahaya sürdüm.



İlerleyen zamanda sonuçları paylaşırım.

Bu uygulamanın bir faydası da şu olacak.

Kuluçkalık birbuçuk kat olacak, araya ızgara konulmasa bile kuluçka faaliyeti ballıkta devam etmeyecek diye düşünüyorum.

Hava sıcaklığı arttıkça arıların havalandırma faaliyeti de artıyor.



Çok ilginç, pervane basan arı konumunu hiç değiştirmiyor, hangi açıda içeriye verimli hava gönderecekse o şekilde duruyor.

Dışardan gelenler aralardan zikzak çizerek içeriye giriyor.

11 Haziran 2012 Pazartesi

HAZİRAN AYI ÇOK YOĞUN VE BEREKETLİ GEÇİYOR


Bu sene bütün öngörülerim bir bir gerçekleşiyor.

Kışa girerken arı kolonilerinde gördüğüm olumsuzlukları paylaşmış, kayıpların çok olacağını söylemiştim.

Acı ama gerçek, bahara çıkınca tüm bölgelerden umulanın üzerinde koloni kayıp haberleri gelmeye başladı.

Havaların yağmurlardan öncesinde sıcak gitmesi dolayısıyla kestanelerdeki durumu paylaşmış, bu sene erken açacağını söylemiştim.

Bu da gerçekleşti, yağışların ardından bastıran sıcaklar bu sene kestane çiçeğinin açmasını yaklaşık bir hafta erkene aldı.

Şu anda gidişat çok iyi, çiçektozu (polen) gelişi mükemmel.



Onbeş gündür tuzaklar tamamen açık vaziyette polene çalıştırdım, Pazar günü kapattım ve çekmeceleri tamamen geriye çektim.

Girişte yığılma ve dışarıya salkım yapmaya başladıkları için üst örtü olarak kullandığım çuvalların tek katını dışarıya sallandırarak havalandırmayı artırdım.

Kuluçkalıktaki bal kemerleri dolduruldu, katlarda petek kabartma ve hazır verilen peteklerde beyazlama bir kısmında da nektar birikimi üst düzeye ulaştı.

Bu sene tek ballık ve arada ana arı ızgarasıyla çalışıyorum.



Izgara üzerine bir cm kalınlığında çıta dönmek gerkiyor.

Yoksa katı koyduğunuzda üste koyduğunuz çerçeveler ızgaraya değdiği için arı geçişlerini engelliyor.

Kontrol için çerçeve çektiğinizde tekrar yerine koyarken altında arı ezilmeleri oluyor.

Anaç koloni olarak ızgara koymadan çalışan bir koloniyle ızgara koyduklarımı karşılaştırıyorum, anaç koloninin gücü daha fazla olmasına rağmen fark neredeyse iki katı.

Izgara koyduğum kovanlarda üst katta yumurta atılmadığı için ana arı frene basmak zorunda kaldığından peteklerin tamamı bal dolduruluyor.

Bu arada çalıştığım arılarda oğula gitme eğilimi neredeyse sıfır.

İyice sıkışıp duvarları oyup yumrtlatıyor ve ana arı yumurtlamaya devam ederken anacak meme dikmeye başlıyorlar.

Yaklaşık on iki kovanda kasnak bal üretimi yapıyorum, çoğunun petek kabartma işlemi tamamlandı ve bal depolanmaya başladı.

Eğer nektar kesilirse sırlanması için elimdeki ballı petekleri süzüp eksiklerini tamamlatacağım.

Kasnakta petek ördürmeyi tamamlatmak için kasnaklı çerçeveyi en sona vermek gerekiyor, araya girerseniz örmeyi ilk etapta yavaşlatıyorlar.

Bu sene arıların yanına sık gidip geldiğim için petek ihtiyacı oldukça tek tek veya iki tane birden veriyorum.

Ana arı kutularında petek güvesinin verdiği hasar, kafaları ve antenleri dışarda kıpır kıpır hareket ediyorlar ama çıkamıyorlar.




Eğer dikkatli değilseniz olayın vehametini fark edemiyorsunuz.



Müdahale etmezseniz kutu sönüp gidiyor.

Ana değiştiren bir kolonim vardı, ana bir yandan yumurtluyor, diğer yandan memeler dikilmiş hazırlıklar tamamlanmıştı.

Anayı tüpe aldım, gözüme kestirdiğim iki adet memeyi bırakmıştım.

Bozduğum meme sayısı epey arı sütü yapacak kadar çoktu.

Aradan  onbeş gün kadar geçti ana çıkmış mı diye Cumartesi günü kontrol ettim.

Bir sürü kapalı meme, başladım sıradan bozmaya.

Bazıları kapak açmaya başlamış, sırayla tüplere almaya başladım.

Bütün çerçeveleri hatta kovan yan duvarlarını kontrol ederek dolaşan anaları tüplere kapadım, tam on iki tane.

Analarını aldığım kutulara tüp içersinde bıraktım, akşam üzeri kontrol ettiğimde iki tanesini tüpün içersinde öldürülmüş olduğunu gördüm.

Bu koloniyi meme başlatıcı olarak kullanmaya karar verdiğim için akşam üzeri iki sefer daha gözden geçirdim dört tane daha gezinen ana buldum, hemen tüpe hapsettim ve öldürülenlerin yerine tekrar verdim.









Bir müddet sonra hepsini açarak kendim saldım, sorunsuz içeriye buyur ettiler.

Pazar günü her ihtimale karşı koloniyi tekrar gözden geçirerek ana arının olmadığından emin olarak iki çerçeve (kırk dört adet) transfer yapıp bıraktım, inşallah içersinde görmediğim ana arı kalmamıştır.

Bu arada kolonide hala kapalı yavru olduğu için varroa ihtimalini göz önüne alarak bir tur oksalik asit buharı verdim.
Kısmetse Salı günü, Halil Bilen Kenan Gişan ve ben Bursa'da arı sütü üretimi yapan duayenlerden Sabahattin abinin üretim yaptığı  arılığını ziyarete gideceğiz.

Oradan çıktıktan sonra tekrar arlığa gideceğim ve meme başlatıcı koloniye bir tur daha oksalik asit  buhar uygulaması yapacağım.